Bakü Haydar Aliyev Havalimanı’nda bizleri bekleyen özel aracımız ve rehberimiz ile buluşuyoruz. Sonrasın da, Bakü şehir merkezi turumuza başlıyoruz. Azerbaycan’ın başkenti Bakü, Kafkaslar’ın en büyük şehri, en önemli bilim, kültür ve ticaret merkezidir. Ülkenin en doğusundaki ve en önemli sanayi, ticaret ve kültür merkezi olmanın yanı sıra bir liman kenti olarak da önemlidir. Bakü gezimize ilk olarak, Bakü’nün simgeleri arasında yer alan Bakü Alev Kuleleri yakınlarında bulunan, Bakü’nün en güzel manzarasını fotoğraflayacağımız Dağüstü Parkı (Highland Park) gezisi ile başlıyoruz. Burada vereceğimiz fotoğraf molası sonrasında, Bakü gezimize, İçeri Şehir (İçərişəhər) adı verilen, Azerbaycan’ın Unesco Dünya Mirası listesine dâhil olan ilk yapıları olan, Şirvanşahlar Sarayı ve Kız Kulesi gezilerinin de yer aldığı turumuza devam ediyoruz. Bakü’nün tarihini yansıtan eski kale duvarları, Shemakha Kapısı, Kız Kalesi, Şirvanşahlar Sarayı Kompleksi, müzeleri, camileri, modern binaları ve yeşil parkları gibi önemli yapılar İçeri Şehir’de yer almaktadır. Tarihi sokaklar arasında dolaşırken, şehrin efsanelerini rehberimizden dinliyor ve ortaçağ eski kentinin doğal güzelliğini hissetmek için eşsiz bir fırsat yakalıyoruz. İçeri Şehir gezimiz sonrasında, Fevvareler Meydanı’na geliyoruz. BAKÜ’nün en önemli alış-veriş caddesi olarak bilinen Nizami Caddesi’nde serbest zaman veriyoruz. Gezilerimiz sonrasında otelimize hareket ediyoruz. Konaklama otelimizde.
Sabah otelimizde alacağımız kahvaltı sonrasın da, Abşeron Yarımadası’nda Dünya’daki üç Zerdüşt Tapınağı’ndan biri olan Ateşgah Mimari Kompleksi’ni ziyaret edeceğiz. Ateşi yıllardır sönmeyen bu yapı, Zerdüşt inancına göre belli başlı Hac yerlerinden biridir. Hücreler ve şapel XVII-XIX yüzyıllar arasında, farklı zamanlarda inşa edilmiştir. “Ateşgah” Bakü’ye gelerek burada yerleşen ve aslen kuzey Hindistan’dan olan sinkhlər tarikatına mensup hint toplumu tarafından inşa edilmiştir. Tapınağın en erken yapısı 1713 yılına aittir. Merkezi tapınak-sunak ise 1810 yılında Hindistanlı tüccar Kançanagaran tarafından yaptırılmıştır. Ateşgah, yapısına göre şehir hanlarına benzemektedir. Mabedin ortasında gece – gündüz devamlı yanan bir ateş vardır. Söylentiye göre bu eskiden doğal bir ateşti, şimdi ise tapınağın ortasındaki kuyudan çıkan doğal gaz verilerek yakılmaktadır. Ateşgah’ta yanan ateş etrafında küçük odalar bulunmaktadır. Bu odaların yine küçük birer penceresi ateşi görmektedir. Eskiden hac için buraya gelen Zerdüştler bu odalarda konaklar, pencereden sürekli ateşi izler ve kendilerine çeşitli işkenceler yaparak ibadetlerini gerçekleştirirlermiş. Ateşgah gezimiz sonrasında, Abşeron yarımadasın da bulunan arkeolojik eserlerin yer aldığı, Kale Açıkhava Arkeoloji ve Etnografya Müzesi’ne (Qala Arxeoloji-Etnoqrafik Muzey Kompleksi) gidiyoruz. 156 hektarlık bir alanı kaplayan kompleks içerisinde, 216 tane mimari ve arkeolojik eser bulunmaktadır. Burada bulunan eserler arasında, en eski tarihi eser M.Ö III bin yıl öncesinden beri insan yaşadığını görmekteyiz. Komplekste, Abşeron yarımadasında bulunmuş ve M.Ö. III-II bin yıl dönemi kapsayan kaya resimleri, seramik, ev ve süs eşyaları, silahlar ve paralar koruma altına alınarak, Kale – Arkeolojik (Açık Hava Müzesi) – Etnografya Müzesi kompleksi içerisinde sergilenmektedir.
Kale Açıkhava Arkeoloji ve Etnografya Müzesi gezimiz sonrasında, ünlü Seyyah Marco Polo’nun “Ateş Ülkesi” olarak adlandırdığı Yanardağ’ı gezeceğiz. Zengin petrol ve gaz yatakları olan bölgede bulunan “Yanardağ” tektonik olaylar sonucu toprak yüzeyine çıkan gazların yanması ile oluşmuştur. 65 hektarlık bir alanda yer alan ve altından çıkan doğalgazın etkisiyle yüzyılardan beri yanmaya devam eden bu dağın ilginizi çekeceğinize eminiz. Sonrasında, Azerbaycan’ın en önemli yapılarından biri olarak gösterilen, Haydar Aliyev Kültür Merkezi önünde fotoğraf molası veriyoruz. Bu eser, modern, sıradışı ve futuristik mimarisi ile Azerbaycan toplumunun geleceğe yönelik yaklaşımının da bir sembolü olarak görülmektedir. Fotoğraf molası sonrasında bu günkü turumuz tamamlıyor ve otelimize dönüyoruz. Konaklama otelimizde.
Sabah otelimizde alacağımız kahvaltı sonrasın da, Bakü’den 56 km uzaklıktaki Qobustan kasabasında yer alan, Azerbaycan’ın arkeolojik eserler bakımından en zengin bölgesi olan ve 600.000’den fazla duvar kabartmasının bulunduğu, UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan Qobustan Milli Parkı’na doğru yola çıkıyoruz. Hazar Denizi’nin yakınlarında, eski Şirvan yolu üzerinde bulunan Qobustan; açık hava müzesi olarak da adlandırılmaktadır. Burası, tüm dünyada oyma kayalıkları ve resimli taşları ile tarih öncesi Ortaçağ dönemindeki toplum yaşantısı, avcılık, hayvanlar ve bitki örtüsü hakkında önemli bilgiler vermektedir. Burada geçmişi 40.000 yıl önceye dayanan kaya sanatının örneklerini görme ve fotoğraflama şansını bulacağız. Qobustan gezimiz ardından, ekonomisinin yanı sıra tarihi ve kültürüyle de önemli bir merkez olan Gence’ye hareket ediyoruz. Gence 18.yüzyılda Gence Hanlığı’nın merkezi, 1918’deyse Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti’nin başkenti oldu. 20. yüzyılda petrolün önemi artmaya başladığında Gence, tahtını Bakü’ye bırakmıştır. Gence şehir merkezine girmeden önce, Azerbaycan'lı Türk şair ve düşünür Nizami Gencevi Anıt mezarı geziyor ve Gence şehir merkezine gidiyoruz. 1700 yılında kurulan ve bugün Kafkasların en eski parklarından biri olan Han Bağı, 2010 yılında restore edilen park ve yakın çevresinde bulunan Hükümet Binası, 17. yüzyıl Azerbaycan mimarisinin en güzel örneklerinden biri olan Cuma Camii gezilerimiz sonrasında, Batulkalı Ev (Şişeli Ev) göreceğiz. Genceli İbrahim Caferov 1966 – 1967 yıllarında kardeşi anısına yaptırdığı ve 48 bine yakın renkli şişelerden, renkli taşlardan yapılmış bu evi gördükten sonra, Gence gezimizi tamamlıyor ve Şeki’de bulunan otelimize hareket ediyoruz. Konaklama otelimizde.
Sabah otelimizde alacağımız kahvaltı sonrasın da, Azerbaycan’ın tarihi ve doğal güzellikleriyle ünlü Şeki turumuza başlıyoruz. Yapacağımız şehir turumuz sırasında Şeki Han Sarayı’nı ve enfes şeker imalathanelerini ziyaret ediyoruz. Şehrin tepesinde kale içindeki tarihi bölgede yer alan Şeki Han Sarayı mimari olarak İran’daki sarayları anımsatıyor. Ön cephesinde iki dev çınarın bizi selamladığı yapıda hiçbir çivi ve metal birleştirici kullanılmayarak eşsiz bir mimari ile yapılmıştır. Sarayın iç süslemesinde kullanılan vitraylar o dönemde Venedik’ten getirilmiştir. Tarih boyunca şehirde Araplardan, Şirvanşahlar’a, İldenizler’den Gürcü Krallığı’na, Safeviler’den Osmanlı’ya kadar birçok farklı devlet hüküm sürmüştür. Şehir bu tarihi geçmişi sayesinde Uluslararası Türk Kültür Teşkilatı tarafından 2016 yılı Türk Dünyası Kültür Başkenti ilan edilmiştir. Müzede sergilenen eserlerin yanı sıra müze binası da o dönemin tarihi yansıtmaktadır. Ticaretle ün salmış şehirde bir dönem birçok kervansaray bulunmaktaydı. Bunlardan sadece 18.yy’da inşa edilen Aşağı ve Yukarı Kervansarayları günümüze kadar kalmayı başarmıştır. Gezilerimiz ardından, Bakü’de bulunan otelimize hareket ediyoruz. Konaklama Bakü’de bulunan otelimizde.
Azerbaycan Vize Uygulaması
Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşları yeni çipli kimlikle Azerbaycan’a vizesiz ve pasaportsuz, doğrudan seyahat edebilmektedir. Yeni çipli kimlik kartlarının seyahat belgesi olarak kullanılabilmesi için bebek ve çocuk yolcular dahil olmak üzere, kimlik üzerinde fotoğraf zorunluluğu bulunmaktadır.
Yeni kimlik kartı ve pasaport haricinde ehliyet vb. Kartlar ayrıca yeni kimlik başvuru esnasında verilen geçici kimliklerle geçiş sağlanamamaktadır. Üçüncü ülkelerden Türkiye veya Azerbaycan’a gelişlerde pasaport kullanımı zorunludur. Türkiye dışında başka bir ülke (Örneğin komşu ülkelerden Gürcistan, İran ve Rusya) üzerinden Azerbaycan’a giriş yapacak Türkiye Vatandaşları sadece Pasaportla vizesiz giriş yapabilir. Yeni evli olup, soyadı değişim başvurusunda bulunan ve yeni kimliği henüz eline geçmemiş olanlar için geçiş gümrük memuru inisiyatifindedir. 7 yaşını doldurmamış olan çocuklar yurt dışı çıkış harcından muaftırlar.
Bakü Gence Şeki Turu ve diğer hizmetlerimiz hakkında daha fazla bilgi için aşağıdaki bilgilerimizden bize ulaşabilirsiniz.
İlk yorumu siz yapın